Belki sen varsın diye..
Nasıl savrulduysam kendimden bile bir parça kalmamış..
Bir akşamüstü yenilirim kendime hep.
Daha çiçek açmam artık ben..
Bir kördüğüm ki içim, çözdükçe dolaşıyor.
Aldığım nefes, daldığım derinlere yetmiyor.
İnsan en çok kendi kendine yetemediğini anladığında canı yanarmış. En çok o zaman dolarmış gözleri, yaralarına su tutulurmuş sanki. Parçaları dökülürmüş yerlere, ayak bileklerinden akar gidermiş hisleri. Beklermiş insan, bazen bir el beklermiş, bazen bir söz. Saklarmış insan göğüs kafesinde acılarını, kemikleri kırılana kadar umudun tozlarıyla yaşarmış. Tırnaklarından sızan kanı, kirpiklerinden düşen ışıltıyı son anına kadar yaşatırmış insan. İnsan yaşatırmış aslını, hayat değil. İnsan katlanırmış hayata, yaşamak için. İnsan sonsuzluk için var olduğunu söylermiş, sonsuzluk uçsuz karanlıklardan ibaretken.
Bende artık kimsenin ardı arkasını görecek hal yok. "Böyle davranıyor ama o öyle biri değildir." diyecek hal yok. Kötü bir zamandan geçiyor anlayışı hiç yok. Bende, sadece ne gördüysem ona göre davranmak var. Nasıl davranılıyorsa öyle davranmak.
Böyle olmamalıydı hissini, ne bekliyordun ki diyerek yeniyorsun.
Her konuda üstünlük kurmaya çalışan, her konuda kendini haklı çıkarmaya çalışan veya haklı gören; demediğim bir sözü demişim gibi lanse eden veya yapmadığım bir davranışı yapmışım gibi gösteren insanlardan nefret ediyorum ve anında hayatımda siliyorum. Herkes yerini bilsin, kimse kendini üstün görmesin. Çapsızlığın lüzumu yok.