Burası lanetli, aşk bu kenti pis ediyor, Bir seli yok ama, hala yağmur çiseliyor, Nasıl haketmeyen insanlar her zaman mutluyken, Kalbim yazıp yazıp hala yalnızlığa sesleniyor...♠️♠️♠️
Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları,
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları...
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım sıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...♠️♠️♠️
Geceye....
Çok romantik susuyoruz,
Metrelerce özlem....♠️♠️♠️
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Yalnız akşam olsun dağınık olsun,
Ceplerinde bozuk bir bulut uğultusu,
Geceleyin dörtte bir ölüm korkusu,
Dörtte dört sabaha karşı yağmursun.
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Bütün çizgileri bozuyorsun...♠️♠️♠️
Yağmurum kırık saçlarında, Biriyim şu dünyanın aşka muhtaçlarından, Birisin şu dünyanın aşka utançlarından, Sayende soğudum aşka inançlarımdan..♠️♠️♠️
Seni binbir çiçek kokusunun mabedinden tanırım...♠️♠️♠️
En kusursuz cinayet, yaşama sevincini öldürmektir.