“Nefesin kesilene kadar koşup da varamadığın yerlere yürüyerek gidenlerin varlığını öğrenince her şeye kırılıyorsun, herkese.”
Karanlık gece, ıslak gökyüzü... "Her ölümden sonra yağmur yağar." derdi annem, "içimizde sakladığımız gözyaşları gökyüzünden yeryüzüne akar." Belki de bizim içimizdir gökyüzü.
uzun zamandır aynı geceyi yaşıyorum. hep aynı düşünceler, aynı sorular ve aynı cevaplar dışarıdan duyulmayan aynı sesler ve kaçan aynı uykular
Her insanın özel anlayışı farklıdır. Mesela bazı kişiler için el ele tutuşmak özeldir, bazısı için öpmek, bazısı için ise sarılmak. Benim için her zaman sarılmak özeldi. Çünkü sarılmak bambaşka bir şey benim için. Bugün ilk defa sana sarıldığımı hayal ettim. Neden daha önce hayal etmediğimi bilmiyorum. Ama hayal ederken bi damla yaş aktı gözümden. O kadar içten sarıldım ki böyle sımsıkı, hiç bırakmıycakmışım gibi sarıldım. Sanki gerçekten sana sarılıyormuşum gibi hissettim. Sanki sana dokunabiliyormuşum gibi hissettim. Sanki saçlarının o yumuşaklığını hissettim. Sonra daha çok ağladım. Ben, ben sana dokunmak istiyorum, ben sana sarılmak istiyorum. Ben sana hiç dokunamasam da, hiç sarılamasam da, hiç seninle göz göze gelemesekte, ben seni özlüyorum. İnsan hiç dokunamadığını özler mi ? Hiç sarılamadığını ? Ama özlüyormuş. Bugün bunu öğrendim. Hem öyle bir özlüyormuş ki böyle içi içine sığmayacak kadar, kaçıp senin yanına gelmek isteyecek ama gelebilsem bile seni uzaktan izleyecek kadar. Ben, ben seni özlüyorum..
and I get the feeling that you'll never need me again~
Ve kadın saçlarını, adamsa sakallarını kesti hikayenin sonunda. Ki bu intihar olarak anılır bazı lügatlarda.
anlat paşam anlat arka arkaya bi sürü mesajla anlat gününü ben hepsini dinlerim hepsine de ayrı ayrı cevap veririm sen anlat
Kız öldü!” diyorum, “Tek başına dışarıdaymış” diyor.
“Kız öldü!” diyorum, “Nasıl giyinmiş” diyor.
“Kız öldü!” diyorum, “Soyu sopu, dini, ırkı neymiş?” diyor.
Yahu Kız diyorum, öldü...
Umutları, hayalleri, geleceği öldü.
Annesi öldü, babası öldü. İnsanlık öldü.