“Mükemmeliyete değil kusurların güzelliğine inanan biriyim. Dağınık saçlara, asimetrik yüzlere, özensiz kıyafetlere, morluklara, kesiklere, çiziklere ve parça bütün ilişkisi olmayan her şeye. İnsanı özel kılan, diğerlerinden ayıran ve şahsa münhasır olan her kusura aşığım.”
her zaman, gözlerim yaşarırken bile iyi olduğumu söyleyeceğim ve kimsenin anlayışı için yalvarmayacağım.
ve ben yalnız
Sabahın 5'i olmuş ben yapayalnız sen çoktan uyumuşsun. Ben çaresizce şarkılar dinlerken sen güzel rüyalar görüyorsun belki de. Ben çırpınırken bu acıdan kurtulmak için sen unutmuşsun beni çoktan. Gözlerimi kapatsam siman, şarkıyı kapatsam sesin çınlıyor kulaklarımda bu yüzden hep şarkı dinliyorum. Ama şöyle hangi şarkıyı açarsam açayım hiç bişey susturmuyor kafamdaki sesleri. İyi ki dediğim her cümlenin keşke diye son buluşunu seyrediyorum. Hayatımı uzaktan izlediğimde ne kadar da mutluymuşum gibi davranıyorum. Her zaman gülüyorum, kahkaha felan atıyorum. Bu içten gelen bişey değil yapma zorunluluğu olan ve artık çok alıştığım bişey. Hayat acımasız dedirten her olaya gece sövüp sabah aynı hayata uyanıyorum. Ve git gide yok oluyorum. Hissizleşerek başladım ama devamı gelecek iyi izleyin. ***05|39"4519
zamanın ilerlemiyormuş gibi gelip birdenbire geçip gitmesinden, geçen hiçbir zamanın istediğim gibi olmamasından ve içimdeki bu huzursuzluğun hiç geçmemesinden çok yoruldum
insanların karakterlerini çözmeye başladığımdan beri gözlerim duygusuz bakıyor.
sokakta yürümekten,toplu taşımada yalnız kalmaktan,karşı cinse hayır demekten korkmadan,gönlümüzce kıyafet giyeceğimiz,ulu orta kahkaha atabileceğimiz,mal olarak değil de can olarak değer göreceğimiz bir dünyada şiddetin,istismarın,tacizin ve tecavüzün kurbanı olmadan yaşayabilelim isterdim.
Günler karışıyor, insan alışıyor...