darmadağınığım, karışığım. toparlayamıyorum, toparlanamıyorum.
nefesin kesilene kadar koşup da varamadığın yerlere yürüyerek gidenlerin varlığını öğrenince her şeye kırılıyorsun, herkese.
Kendi ile barışık olmayan insanlara birkaç şey söylemek istiyorum. Sahip olduğunuz kilonuzun, burnunuzun, ağız yapınızın, boyunuzun, yüzünüzde bulunan lekelerin, sivilcelerin, benlerin gerçekten hiçbir önemi yok. Evet sizi bunlara göre yargılayacak birçok insan var ama bunun da hiçbir önemi yok. Unutmayın ki kusurlar insanı benzersiz yapar. Aynaya bakarken içinizi de görün ve içinizin güzelliği yüzünüzü aydınlatsın. Kimin ne düşündüğünü kafaya takabilecek kadar uzun bir hayatınız yok. Ve bu hayata sadece bir kere geliyorsunuz. Bu yüzden; kusana kadar yemek yiyin, sizin hakkınızda kötü düşünenlere - bu kişiler çok sevdiğiniz insanlar olsa bile- arka tarafınızla gülün ve kendinizi herkesten çok sevin çünkü sadece sen kendine sırtını çeviremezsin. :)
Kaçmışsın, gitmişsin burdan çünkü çok bıkmışsın bizden, ikimizden..
paragraflarca yazı sildim ben. anlamazsınız, hatta daha da kötüsü yanlış anlarsınız diye. her sildiğim harf içimde katlanarak büyüdü, kanlaştı. onu anlamayacaklarını bildiği için ağzını açmayan ama anlaşılmayı bekleyen evsiz, başıboş küçük bir çocuğun hislerini paylaşıyorum sanki. düşüncelerim, uykulu hissedişlerim ve yorgunluğum çoğaldı ama bir türlü içimdekileri anlatacak cesaretim olmadı
gerçekten fazlasıyla sabırlı ve sakin bir insanım fevri hareket etmem asla gergin de değilimdir bunlara rağmen beni sinirden ağlayacak dereceye getirebiliyorsunuz ya tebrik ediyorum