"Nerelisin" sorusuna avazım çıktığı kadar "yaralıyım" diyorum... Kimsenin umurunda olmuyor. Ve hiç kimse çıkıp,"ben de oralıyım" demiyor...
Gece ona söyleyeceklerimin karşısında verebileceği tüm cevaplarla ayrı ayrı konuşmalar yapıp çok hazırım dedikten sonra sabah olunca konuyu bile açmıyorum.
simsiyah gecenin koynundayım, yapayalnız~
içimizde paramparça olup ufacık kırıntılarına kadar bölünmüşken hayat, içimizdeki okyanusların en derinlerinde boğulmuşken umutlar, yangınlar acımasızca alev almışken, içimizdeki tüm parçalar, tüm inandıklarımız, dirençlerimiz, dayanaklarımız, tüm çocukluğumuz paramparça olmuşken, içimiz yıkık bir savaş yerini andırırken, terkedilmiş bomboş bir şehirken, rüzgarlıyken, sessizken, içimizdeki depremlerden ve kıyametlerden sonra en ufak bir canlı belirtisi yokken, nasıl oluyor da ruhumuz hâlâ içimizde? nasıl oluyor da kalbimiz hâlâ atıyor? bakmayın gülümsediğime, ayakta durduğuma, dışarıdan normal göründüğüme, ben paramparçayım. ben, yenilgiyim.
“Nefesin kesilene kadar koşup da varamadığın yerlere yürüyerek gidenlerin varlığını öğrenince her şeye kırılıyorsun, herkese.”
görmedim. kabus görmedim. uzun zaman sonra ilk defa kabus görerek uyanmadım.
ben hep susanlardandım ama şimdi anlat demelerine bile tahammülüm yok
anlat deseler susmazdın şimdi boşverin diyorsun